28 Temmuz 2012 Cumartesi

BABA

12 yaşımdaydım
bilgisayarım yoktu ama Sega Mega 16bit bir ateri diyebileceğimiz bir oyuncağım vardı.
ama çocuk işte bilgisayar, modern çağ zamazingosu, gelişmiş bir alet vs vs
üst katta oturan arkadaşıma gider saatlerce bilgisayarda oyun oynardık...
NBA, liero adında basit bir oyun vs vs
yine o günlerden biri sanırım hafta sonu,
arkadaşıma gitmiş oyun oynamış,
annemin istediği saatte de eve gelmiştim ve
annem beni yanına çağırıp:
suratında üzgün bir ifade ile
günümün nasıl  geçtiğini,
arkadaşımın ve ailesinin nasıl olduğunu sordu.
ben de tabi ki genel bir cevap olarak:
iyiler anne, hepsi iyiler dedim
ailemin geri kalanı
(teyzem, anneannem, babam) daha evde yoklardı.
annem birden ben babandan ayrılıyorum, artık dayanamıyorum, yine telefon, haciz için gelenler, tefeciler vs her ne ise... rahatsız etmişler.
fikrimi sordu, belki benim cehaletim, belki benim çocukluğum bilemem.
''sen bilirisin anne, senin kararın dedim.''
o da bana ''ilk sen bil, ilk sen öğren istedim'' dedi.
neyse odama geçtim ve sanki hiç birşey olmamış gibi hayatıma devam ettim.
ilerleyen günlerde babamla yatan ben olmuştum,
sabahları babam saat 5 civarı başımı okşayıp,
belki gerçekten uyuduğuma inanarak,
belkide uyandığımı farkederek:
annenin hiç bir suçu yok, herşey benim suçum;
ne yapacağız, ne yapacağım... diyordu.

bir gün akşam yemeğinden sonra, babam eşyalarını hazırladı,
beni ve evin diğer insanları ile selamlaşıp evden gitti.
(o gece anladım ki artık o evde yok..!)
annemin gözü yaşlı,
teyzem düşünceli,
anneannem tepkisiz...
duruyorlar
biri beni salona çağırdı ve:
''artık baban evde yok oğlum, evin erkeği sensin artık; evin erkeği ve tek oğlu''
12 yaşındaki bir çocuk ne anlar erkeklikten, ne bilir evin erkeği olmayı.
dediğim tek şey peki,
o anki aklımla tek anladığım şey: üzülmemek, üzülsen bile göstermemek, ağlamamak, ne olursa olsun onları korumak ve yıkılmamak.

bunu yıllarca sürdürdüm ve bir süre de(yaklaşık 7 yıl kadar) babamla aralıklı olarak görüştüm,
benim farkında olup da olamadığım bir sürü bok yaptı.
bu süre içinde annemde hala aşık olduğu babamdan nefret etmek için her gün evet her gün bana babamı kötüledi,
bilmem gereken veya bilmemem gereken bir ton şey anlattı.

sonra üniversiteyi kazandım, maddi yetersizlikler devlet yurdunu gösterdi.
6 kişi, yaklaşık 10metre kare bir oda, ranzalar, metal dolaplar vs vs
19 yıl annesinin koynunda olan biri için tam bir kabus,
gerçekten erkek olmayı, gerçekten güçlü olmayı öğrendim orada,
bir gün babamı aradım ve '' artık yapamıyorum eve çıkmam için bana para gönderir misin?'' sorusunu sorma gafletinde bulundum.
o gün son konuşmam ve son sesini duymam oldu.
şimdi kendinde yaşça küçük biri ile evli olduğunu ve rusyada yaşadığını biliyorum,
bunu da o yediği bokların karşılığı olan binlerce tl değerindeki borçları ödememek için aldığım kayıtlardan biliyorum.
ondan bana tek miras borçlar ve aptal insan psikolojisine ve genlerine kazınmış olan saçmalıklar ve getirileri.



biri bana anlatsın:
traş olmayı öğrenmek nedir?
ilk bir kızla tanıştığında, ondan hoşlandığında, ona açılmak istediğinde bunu babanla konuşmak nedir? nasıl bir duygudur?
ilk kez babana karşı kendini savunmak nedemektir?

bana babanın ne demek olduğunu anlatın?!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder